Konya Ticaret Odası (KTO) Karatay Üniversitesi Sağlık Bilimleri Yüksekokulu Çocuk Gelişimi Bölüm Başkanı Doç. Hatice Yalçın açıklama yaptı.
KTO Karatay Üniversitesi Sağlık Bilimleri Yüksekokulu Çocuk Gelişimi Bölüm Başkanı Doç. Hatice Yalçın; “Deprem yaşayan veya deprem bölgesinde en sevdiği insanların sıkıntı içinde olduğunu öğrenen bir çocukta güven duygusu zedelenmekte ve hemen fark edilmeyen ancak ağır sonuçları olan travma sonrası stres bozukluğu belirtileri ortaya çıkabilmektedir. çocuklar e n çok’ deprem sonrası belirsizlik korkusu. Bazı çocuklarda deprem sonrası duygusal etkiler kalıcıdır ve panik atak belirtileri ile yetişkinlik dönemine kadar devam edebilir, çocuğu gözlemlemek önemlidir.
“Küçük Çocuklar Depremi Anlayamaz”
Özellikle küçük çocukların beyin sarsıntısını kavrayamadıklarını, etraflarındaki büyüklerin yansımalarını izleyeceklerini ve taklit edeceklerini hatırlatan Yalçın; “ Çocuklar, çok fazla gerilim ve şiddetli korkulu tepkiler yaşarlarsa veya ebeveynler beyin sarsıntısı nedeniyle kötümser hale gelirse beyin sarsıntısından daha fazla etkilenirler. Çocukların ebeveynlerinin beden dili çok iyi okurlar; Bir çocuk, eğer sakin ve analitik ise, beyin sarsıntısı endişeleriyle daha kolay başa çıkabilir.” sözlerini kullandı.
Yalçın, inanç duygusunun çocuklar için en temel duygusal ihtiyaç olduğunu da vurguladı. “ Çocuklara depremle ilgili yanlış bilgi verildiğinde çocuklarda suçluluk duygusu, içe kapanma ve güven duygusu kaybı olur” dedi.
Çocuklara deprem hakkında neler anlatılabilir?
Yalçın: “Biz seninleyiz, beraberiz, bizimle güvendeyiz, seni seviyoruz, depremi yaşayan yakınlarımız için elimizden gelenin en iyisini yapacağız”, çocuğun göz hizası indirilerek, elini tutarak ya da okşayarak söylenmelidir. arka Ayrıca ‘haklısınız hepimiz çok korktuk ama biz güvendeyiz ve deprem bölgesindeki tanıdıklarımız da güvende olacak, tüm önlemler alınıyor’ demek çocuğun güven duygusunu pekiştirecektir.
Çocuğun depremden sonra en çok oyun oynadığı kişilerin beden dilinin ve içten neşesinin farkına vardığını, depremden sonra çocuk kaç yaşında olursa olsun farkındalığının ve dikkatinin arttığını hatırlatan Yalçın şunları söyledi; “Çocuk isterse resim çizip depremle ilgili duygularını yazması istenebilir” önerisinde bulundu.
Depremden sonraki ilk haftalarda çocukların gelecekle ilgili ciddi korkuları olacağını vurgulayan Yalçın, şunları kaydetti; “Depremden sonra yakın sosyal çevrenin ilgisi çocuğu rahatlatıyor. Bununla birlikte, bazı korku belirtileri her zaman devam edebileceğinden, çocuğu makul aralıklarla desteklemeye devam etmek çok değerlidir. Çocuğun duygularını ifade etmesi onu rahatlatacaktır. Beyin sarsıntısı gibi bir felaketten sonra küçük çocuklar her zaman soru sorarlar. Aslında bu yaşadıkları kayıplara anlam verme çabası ve bir nevi kafa işidir. Her soruya cevap verilmeli ve cevap bilinmiyorsa öğreneceği söylenmeli ve anlatılmalıdır. Göz ardı edilmemeli” dedi.
Bir Çocuğa Depremle İlgili Asla Ne Anlatılmamalıdır?
Çocuğa güven veren bir tavır sergilemenin çocuğun yaşayabileceği olumsuz duyguları ortadan kaldıracağını belirten Yalçın; “Aslında deprem nedeniyle şiddetli bir korku yaşayan çocuğa ‘Deprem kötü olduğu için insanlara ceza veriliyor’ veya ‘Dünyanın sonu geldi’ gibi cümleler söylenmemeli. Bu durumda çocuk, kötü bir davranışta bulunursa cezalandırılacağına dair yoğun bir inanç yaşar. ‘Bakın burada da deprem olabilir, ölebiliriz, dediğimi yapın, bizi üzmeyin’ gibi konuşulmamalı. Çocuğu gereksiz yere endişelendiren bu tutum, çocuğun endişelerini artırmakta ve yetişkinliğe kadar devam eden takıntılara yol açmaktadır. Çocuğun öz-yeterliğini azaltacağı için ‘Şunu hissedeceksin, şunu yap’ gibi oldubittiler söylenmemeli” dedi.
Deprem Sonrası Duygusal Temel için Neler Yapılabilir?
sağlam; “Depremde onlarca insan evsiz kalıyor ya da ölüyor. Ancak binlerce insan ve çoğu çocuk en az onlar kadar etkileniyor. Her birey için bir uzmandan yardım almak zordur, ancak Travmatik gerginlik hakkında bilgi veren, tedavi gerekçesini açıklayan, öz değerlendirme için küçük ölçekler sunan belgeler hazırlanabilir. Diğer çocuklarla birlikte oynayabilecekleri oyun alanlarına götürülmeli ve oyun için zaman yaratılmalıdır. Nasıl ki deprem öncesi yaşam düzeni nasılsa, deprem sonrasında da uyku saatleri, rutinler, beslenme alışkanlıkları gibi benzer bir sistem kurulmalıdır. Bu sayede çocuğun baş etmesi ve uyum sağlaması kolaylaşır. deprem uzmanları tarafından güçlendirme konuya da dikkat çekti.
Kaynak: (BYZHA) – Beyaz Haber Ajansı
